Bizi takip edin!

EKONOMİ

Döviz, faiz ve enflasyon ancak Milli Ekonomi Modeli ile düşer

Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, kendi yazdığı ve BRICS ülkeleri tarafından kullanılan Milli Ekonomi Modeli’nin artık Türkiye’de de uygulanmasını gerektiğini belirtti.

Prof. Dr. Haydar Baş: “Ekonomi programlarında ve köşe yazarlarının sütunlarında faiz, döviz ve enflasyondaki yükselişe çareler aranıyor. Gerçek çözüm olan Milli Ekonomi Modeli’nden bahseden ise halen yok. Kapitalizmin çarkları arasında ezilen Türkiye’nin ekonomisini kurtarma formülleri arayan siyasilerimiz veya yazarlarımız, eğer samimi iseler lütfen derhal Milli Ekonomi Modeli’ni konuşmaya, uygulamaya başlamalılar.

Gelin şimdi kapitalizmle bu işin içinden çıkılamayacağını izah edelim. Türkiye’de, enflasyonun maliyetten kaynaklandığını belki on yıldır anlatıyoruz. Hammadde giderleri, sigorta primleri, vergiler, kredi faizlerindeki artış, işçi ücretleri, kiralar, enerji giderleri bu enflasyona sebeptir. Maliyet enflasyonunun sebebi, aynı zamanda hammadde artışlarının yanı sıra, faiz oranları veya kamunun bütçe açıklarını maliyetli para ile kapatma yoluna gitmesidir de.

Dünyada üretim ve ticaret hacminin çok üstünde bir para, faiz geliri elde etmek üzere piyasalarda dolaşımda bulunuyor. Türkiye gibi ülkeler, üretim ve yatırım için gerekli kaynağı faizle borç alarak karşılıyorlar. Sermaye gruplarından faizle para alan ülkeler, zaman içerisinde önce aldıkları parayı ödemek, sonra da aldıkları paranın faizini ödemek için tekrar borç almak zorunda kalıyorlar. Üretici, pazarlamacı veya devlet, faizle aldığı paranın maliyetini ürettiği ürüne ya da hizmete yansıtmak zorundadır. Yani faiz oranları arttıkça fiyatlar genel düzeyi de maliyetlerden dolayı artacaktır.

Bu izah yalnızca bendenize ait Milli Ekonomi Modeli’nde yapılmıştır. Kapitalist anlayışa göre, artan faiz oranlarının tüketimi, dolayısı ile fiyatlar genel seviyesini aşağıya çekmesi gerekirdi. Gibson Paradoksu olarak adlandırılan bu durumda, birçok ülkede faiz oranları arttıkça fiyatlar genel seviyesi de artmıştır. Gerekçesini yalnızca bizim izah ettiğimiz gibi, paranın maliyetli hale getirilmesi üretilen mamullerin maliyetlerini dolayısıyla fiyatları yukarı çekmektedir. Döviz artışı karşısında dövizle borçlanan devletin tek çıkış yolu, vergileri ve zamları arttırarak borcu ödemeye çalışma gayretidir.

Ülkemiz zaten bu halde?
İşin bir de doların dünya hâkimiyetini sürdürme cephesi var. ABD, dünya genelinde dolara bağlı tahvillerin getirisini arttırarak ülkelerin dolardan çıkmasını engellemeye çalışıyor. Yani sadece Milli Ekonomi Modeli’nde bulunan “milli paralarla ticaret” kuralını uygulayan BRICS ülkeleri (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) dünya ekonomisinde doların hâkimiyetini sarsmaktadır.

Dolar tahvillerinde faiz artışı ile Amerika bunun önüne geçmeye çalışmakta?
ABD’nin faiz artırımına gitmesi, Türkiye’nin de faizi arttırmasının gerekçesidir. Eğer Türkiye faizleri arttırmazsa dolar yatırımcısı ABD tahviline yönelir ve ihtiyaç olan sıcak para ülkemize gelmez, kaçar. İşte bu sebeple, Sayın Erdoğan’ın “ben faizleri arttırmayın dedim, arttırdılar” demesinin bir anlamı yok esasen. Siz bu hassas dengelere bir de, taşıyabileceğinin üzerinde iç ve dış borcu ile güven vermeyen bir ülke tablosunu da eklerseniz, Türkiye’nin bugün hard currency, yani kredi ile para bulması nerede ise imkânsızdır.

Türkiye köşeye sıkışmış durumda? Kapitalist düzen derhal terk edilmelidir.
Ülkemizin kapitalist düzenin en büyük aldatmacalarından olan hard currency denilen krediler ile dövizle borçlanarak piyasalara para bulmaya uğraşmasına gerek yoktur. Yatırım ve üretim yerli, milli para ile ve öz kaynaklar ile sağlanabilir.

Merkez Bankası’na para basma hakkını tekrar kazandırarak senyorajın devreye konması ile Gayri Safi Milli Hasıla’nın (GSMH) karşılığında paranın basılması, yani milli para düzenine geçilmesi; ithalat ve ihracatta sabit kur sisteminin uygulanmaya başlaması acilen gerekiyor.

Bunların ayrıntıları bugün dünyanın üç büyük ekonomi tezinden biri olarak kabul edilen ve 4 milyar insanın yaşadığı BRICS ülkelerinde uygulanan Milli Ekonomi Modeli’nde vardır.” diye konuştu.

Yorumlar

Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

 

 

Facebook Yorumları

Okumaya Devam Edin

ÇEVRE

Akeramik Neolitik Döneme ait eserlerin bulunduğu Kahin Tepesine baraj engeli

Devlet Su İşleri (DSİ) Bölge Müdür Yardımcısı Çağatay Ergin, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kastamonu Müze Müdürlüğü başkanlığında Araç ilçesinde Kahin Tepesi’nde gerçekleştirilen kazı alanının, Araç Barajından etkileneceğini açıkladı.

Devlet Su İşleri (DSİ) Bölge Müdür Yardımcısı Çağatay Ergin, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kastamonu Müze Müdürlüğü başkanlığında Araç ilçesinde Kahin Tepesi’nde gerçekleştirilen kazı alanının, Araç Barajından etkileneceğini açıkladı.

Kastamonu Valisi Yaşar Karadeniz başkanlığında İl Genel Meclisi salonunda gerçekleştirilen toplantıda konuşan Devlet Su İşleri (DSİ) Bölge Müdür Yardımcısı Çağatay Ergin, Araç ilçesinde Kahin Tepe’sinde arkeolojik kazıların sürdürüldüğünü hatırlatarak, “Bölgede Araç Barajının yapımı devam ediyor. Söz konusu kazı alanının bulunduğu bölge barajdan etkilenecek. Ancak kazı çalışmasının yapıldığı kesim su yüzeyinde kalacak. Bu arkeolojik alana da ulaşım tekneler aracılığıyla yapılabilecek” dedi.

 

Ergin, söz konusu kazılarında DSİ tarafından yaptırıldığını kaydetti.

İl Koordinasyon Kurulunda konuşan Vali Yaşar Karadeniz ise, “Bu yıl 364 projemizden 70 tanesi tamamladı. 220 projemiz devam ediyor, 4 proje ihalesi yapılan, 20 ihale aşamasında olmak üzere 31 projemiz ihale sürecindedir. Yer tespiti yapılan 2, 41 proje ise başlanamadı. Proje tutarı 13 milyar 413 milyon 888 bin 434 liradır. Ödenek ise 447 milyon 12 bin liradır. Toplam harcamamız ise 2 milyar 422 milyon 801 bin liradır. Projelerin sektörel dağılımı ulaştırma ve haberleşme sektörü 42 proje 10 milyar 280 milyon 281 bin lira, tarım sektörü; 103 proje 1 milyar 745 milyon 892 bin lira, enerji sektörü; 7 proje 415 milyon 842 bin lira, eğitim sektörü; 59 proje 332 milyon 684 bin lira, turizm sektörü; 24 proje 215 milyon 448 bin lira, sağlık sektörü; 20 proje 155 milyon 194 bin lira, madencilik sektörü; 2 proje 32 milyon 352 bin lira, imalat sektörü; 8 proje 5 milyon 267 bin lira, kamu hizmetleri ve sosyal projeler 87 proje, 205 milyon 261 bin lira, diğer kamu hizmetleri iktisadi projeler; 12 proje 27 milyon 661 bin liradır. Projelerin şu an itibariyle nakdi gerçekleşme oranı yüzde 18,6’dır” diye konuştu.

Toplantının akabinde bir önceki koordinasyon kurulunda görüşülen konular ele alındı.

Kahin Tepesinde, Göbeklitepe ile eşdeğer gösterilen Akeramik Neolitik Döneme ait eserler bulunmuştu

Arkeolog Öğretim Üyesi Dr. Nurperi Ayengin başkanlığında Araç ilçesinde Kahin Tepesi’nde süren kazı çalışmalarında Akeramik Neolitik Döneme ait bir taş atölyesi bulunmuştu. Akeramik Neolitik Dönemin en meşhur yerleşim yerinin başında Göbeklitepe gösterilirken, Kahin Tepesi’nin ise aynı dönemde taşların işlendiği bir atölye olduğu tahmin ediliyor. Bununla ilgili kazı çalışmalarında Akeramik Neolitik Döneme ait öğütme taşı, süs eşyası gibi eserler bulunmuştu.

 

Okumaya Devam Edin

EKONOMİ

Kastamonu Belediyesi’nden su ücretlerine yüzde 15 indirim

Kastamonu Belediyesi, Belediye Meclisinde alınan karar doğrultusunda su ücretlerine yüzde 15 indirim yapma kararı aldı. 

Kastamonu / Ekonomi

Kastamonu Belediyesi Mayıs Ayı Belediye Meclis Toplantısı hizmet binasında gerçekleştirildi. Kastamonu Belediye Başkanı Op. Dr. Rahmi Galip Vidinlioğlu başkanlığında yapılan Belediye Meclisi toplantısında 2018 yılı kesin hesap gelir giderleri, imar konuları, su ücretlerinde indirim, Ağlı Belediyesi’ne itfaiye aracı tahsisi ve belediye logosunda değişiklik konuları yer aldı.

Kastamonu Belediye Başkanı Op. Dr. Rahmi Galip Vidinlioğlu tarafından su ücretlerinde indirim yapılması yönündeki teklif Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşüldü. Kastamonu Belediye Başkan Yardımcısı Nuray Çolak, devralınan borcun fazlalığından dolayı su ücretlerine yapılması planlanan yüzde 30 indirimin ilk etap için yüzde 15 olarak uygulanması gerektiğini söyledi. Çolak, Belediyenin geçmiş dönemden kalan borcu azaldığında geri kalan yüzde 15’lik indiriminde ek olarak yapılacağını kaydetti.
Belediye Meclisi, su ücretlerine öngörülen yüzde 15’lik indirimi oy birliğiyle kabul etti. Su ücretlerine yapılan indirim, 1 Haziran 2019 tarihinden geçerli olmak üzere kabul edildi. Ayrıca Plan ve Bütçe Komisyonu tarafından hazırlanan rapor doğrultusunda Kastamonu Belediyesine bağlı otopark saat ücretinin 2,5 lira olması kabul edildi.

Okumaya Devam Edin

EKONOMİ

Tosya Pirincinin ekimi başladı

Tosya’da en önemli tarım ürünlerinden olan pirincin ekimi başladı. 

Kastamonu / Ekonomi

Dünyaca bilinen ünlü tarım ürünlerinden olan Tosya pirincinin ekimine başlandı. Geçtiğimiz ay pirinç tarlalarına su taşıyan arkların DSİ iş makineleriyle bakım ve onarımının yapılmasının ardından pirinç tarlaları ekime hazırlandı. Aşağı Dikmen Köyü’nde pirinç ekimi yapan Tosya Ziraat Odası Başkanı Kadri Eken, pirinç ekim sezonunun başladığını söyledi. Eken, “ilçemizde bu yıl yaklaşık 8 bin dönüm için pirinç ekim beyannamesi verildi. Sayı artabilir çünkü beyanname verme süresi devam ediyor. Pirinç ekimi için önce tarlaları hazırlıyoruz. Sonra pirinç tohumlarını bir kaç gün suyun içine bırakıyoruz. Tohumlar hem ağırlaşıyor, hem de kök salıyor. Çeltiğin özelliği suyun içine ekiliyor. Kök salan tohumlar suyun içinde atıldığı yere düşerek toprağa tutunuyor. Burada filizlenmeye başlıyor. Çeltik ekimden itibaren 15 Eylül tarihine kadar suyun içinde kalıyor ve tarihte tarlanın suyu kesilerek suyun çekilmesi bekleniyor. Su çekildiğinde de çeltiğin hasadı yapılıyor” dedi.

Pirinç ekiminin hava şartlarına göre ilçenin tamamında 20 Mayıs tarihine kadar sürmesi bekleniyor.

Okumaya Devam Edin

Öne Çıkanlar